Cemre düştü düşlerime dün gece
Bahar geldi sandım
Kör kuyularda bırakıp kör sabahları
Düşlerime uyandım.
Kenetlenmiş parmaklar gibi
Kapalıydı gözlerim.
Sarmaş dolaş sarmaşıklar gibi
Sarılmıştı kirpiklerim.
Bir düş gördüm düşümde
Çiçeklenmiş yitik bir denizde
Gözyaşından bir tabutun içinde
Uyandım kendimden kendime!.
Uyku, nefes alan ölülerin eviydi
Ve her insan
Uykuda bir sofiydi
Kapalıyken gözleri yine de görmekteydi.
Düş nedir?
Peki ya gerçek?
Düşlerin uyandığın zaman bitecek de
Gözlerin açıkken gördüklerin
Ya onlar,
Onlar devam mı edecek?
Gözlerim uykulara kapandı,
Düşlerimin kapıları açıldı.
Şiir burcunda
Bir başka âlemin karmaşasında.
Dört yaşımdaki halimle
Yürüdüm düşlerimin içinde.
Dört gün yol gittim
Dört adımda
Doğuya, batıya, kuzey ve güneye
Dört yöne...
Ateş, su, hava ve toprakla
Dört sadık yoldaşımla...
Önümde, arkamda, sağımda ve solumda
Dört bilge
Avucumdaki ve alnımdaki çizgilerden
Yol yaptılar içime..
Düşlerimin yolunda kadınlar yürüyordu
Ojeli ayakları yosunlara batıyordu.
Ağaçlar vardı yollarda
Terk edilmiş çocuklar gibi birbirine sarılmış.
Ve ağaçların altında fahişe ruhlar
Sedef dökmüş yüzleri
Şarap kokan nefesleri
Saçları geceye karışmış...
Tavus kuşları bakıyordu ağlayan renklerine
Bir renk vardı özledikleri, benzemez hiçbirine.
Kuşların yuvalarında solucan artıkları
Tutuşmuş güller, mavi ve sarı...
Ay suya düşmüş
Cam kırığı ela bir göz gibi duruyordu
Kimsesiz bir kuşluk vakti, köpekler uluyordu.
Ve topraktan devler doğuyordu
Taş mabede giden yolda
Bal mumundan heykeller eriyordu.
Bedenim iğneli bir fıçı
İçinde ruhum kanıyordu.
Azraili gördüm kirli sisler içinde
Nabzı sıfır olmuş, kalbi durmuştu.
Ve gördüm
Ölümün hayat öpücüğünü dudaklarında
Yüzü solmuş bir sırdı Engelyon da.
Zamanın büyük tasası
Düşler...
Kum saatinde zamansız kum fırtınası!..
Koştum, susuzluğuma hiç kımıldamadan
Koştum, hiçbir yere bakmadan
Koştum, çocukluk korkularımın içinde
Kudurmuş bir volkanın salyaları peşimde!.
İşte geldim sana
Sen Cabilka
Bin kapılı şehir
Bir açık kapın yok mu bana?
Bin şair vardı
Bin kapıda
Boyunlarında birer uğur
Bin tavşanı ölüme götüren
Bin tavşanın ayağı
İçlerinde batıl şiirler sağanağı.
İşte geldim sana
Sen Hayyam
Şarap kokan şiirlerin yazanı
Bir yudum mısran yok mu bana?
Yolumun başında Orpheus
Dudağında Syrinks'i üflüyordu.
Kanatlanmış notalar mırıldanıyordu...
Esatir şarkısını
Ve düşlerimin sırrını.
"Cennet yüreğindedir insanın
yaşamın karmaşasından kurtulmak için
kurtar gözlerinin tutsaklığından bakışlarını
sonra seyret Kainatı
Kainatın üzerine çıkarak.
Ve yürü sonsuzluğun içinde kendi içine
Orada,
Kendi sonsuzluğunda Tanrı;yı bulacaksın!.."
Cemre düştü düşlerime dün gece
Bahar geldi sandım
Kör kuyularda bırakıp kör karanlıkları
Yaşam denen bir düşe uyandım!..
Esat Selışık
Söylenmemiş Sözlerin Yüreğimdeki Yankısı