Unutmaya çalıştıklarıma sevdalanmalarımla geçiyor ömrüm Elenmiş yaşantıların gizemleri büyümekte fanuslarında Çocuk yanım kadar içimde Çocukluğum kadar uzaktasın sen şimdi Sabah ışıltılarında gençlik resimleri okşanır Halen taze ve temiz zihinlerimizde Birlikteliğin gücüne âşık oluruz yeniden Bir solukta geçip giden bin seneye şaşarız Bedeni olsa mutluluğun dostumuza benzerdi Yüzleri ayna ışıklı o tatlı arkadaşlarımıza Sohbeti bal karanlığa düşman Bizden insancıklara benzetirdik soran olsaydı Neme nem şeydir bilmediğimiz mutluluk için Güneş altında tutsak olmanın acısı yüreklerimizde Yanıtlamaya çalıştığım sorularıma saplanmakla geçiyor ömrüm Yenilmiş namahrem duygularımızın kirlenmiş yarınlarında Çocuk aklım kadar hesapsız Çocukluğum gibi lekesizsin sen şimdi Sabah kahvelerinde gençlik hikâyeleri anlatılır Halen diri ve duru sohbetlerimizde Kardeşliğin öylesine hayran oluruz yeniden Şarkılarla geçip giden ömre şaşarız Dile gelse mutluluk ne sesi olurdu bilmem ama Eğer canlı bir şeyse Dosttan başka bir şey değildir…