gökyüzünün efkarıdır perde perde inen
bu garip şehrin tam ortasına
nice kızıl yaşanmışlıktan arta kalan şey
boğulurken bu engin denizde
sokakları düşünüyorum sensizliğin ayazında
hangi zırhla yüklü olduğunu bilmediğim bu elemli sokakları
bir iç çekişten acıdan ve merhametten uzaklaşmış
bana gece kadar düşman
bana gündüz kadar dost olan sokakları
bir lisan gibi biriktirmiştim oysaki
söylenecek ne varsa kelimelerden arta kalanları
hepsini dökmek istiyorum
bu gece berduşt kaldırımlara
sabaha karşı çöpçüler bulsun diye
bulsun da süpürüp kaldırsınlar diye
ve ben bu düşüncelerle yoğrulurken
şehir adımlarıma teslim oluyor
bir şehir ki beni benden alıp sana hapsediyor
bir kuş misali bi kafese
ben ki yok oluyorum köşe başı ayyaşları gibi
yeşeren tomurcukların çoktan karardığı
beton gardiyanların nöbet tuttuğu
SOLUK VE YİTİK bir gecede...
Erkut Er